Şair Evlenmesi - 8. Fıkra by brahim nas Lyrics
[HABBE KADIN]
(Kumru Hanım'ı bir hâlde getirir ki, kâh ağlar gibi gözlerini uğuşturur, kâh bir eliyle yüzünü kapayıp, parmaklarının arasından yan yan Müştak Bey'e bakar) İşte efendim, asıl Gelin Hanım...
[EBU'L LÂKLÂKA]
(Habbe Kadın'a) O neye ağlıyor? Sakın Damat Bey'imizi istememezlik etmesin?
[HABBE KADIN]
(Kumru Hanım'la kulak kulağa fısıldaştıktan sonra) Efendim ağlamasının sebebini sordum anladım; öyle zannettiğiniz gibi değilmiş.
[EBU'L LÂKLÂKA]
Ey, nasılmış?
[HABBE KADIN]
Ah, zavallı dertli tazecik. Evvelâ, Damat Bey'e varamadım diye kahrından pek çok ağlamış; işte o boş yere döktüğü gözyaşlarına acıyıp da şimdi ona ağlıyormuş.
[EBU'L LÂKLÂKA]
(Kumru Hanım'a yavaşça) Ağladığını gördükçe öyle yüreğim kalkıyor ki merhametimden, yengeliğini kendim edeceğim geliyor. (Kumru Hanım'ı Müştak Bey'le el ele vererek), Alınız efendim, artık yüzünüzü güldürmenin çaresine bakınız. Hemen hoş hâl ile geçinmenizi cân ü gönülden dua ederim. (Hikmet Efendi'ye) Bunca daha bir işiniz kaldı mı?
[HİKMET EFENDİ]
Hayır, fakat güveyi ile gelinden başka evde bulunanların cümlesini beraber götürmenizi rica ederiz.
[EBU'L LÂKLÂKA]
Rica ne imiş, emrediniz efendim. (Mahalleliye) Haydi, mahalleli. (Ziba Dudu'ya) Haydi kılavuz kadın... (Habbe Kadın'a) Haydi, yenge kadın...
(Kumru Hanım'ı bir hâlde getirir ki, kâh ağlar gibi gözlerini uğuşturur, kâh bir eliyle yüzünü kapayıp, parmaklarının arasından yan yan Müştak Bey'e bakar) İşte efendim, asıl Gelin Hanım...
[EBU'L LÂKLÂKA]
(Habbe Kadın'a) O neye ağlıyor? Sakın Damat Bey'imizi istememezlik etmesin?
[HABBE KADIN]
(Kumru Hanım'la kulak kulağa fısıldaştıktan sonra) Efendim ağlamasının sebebini sordum anladım; öyle zannettiğiniz gibi değilmiş.
[EBU'L LÂKLÂKA]
Ey, nasılmış?
[HABBE KADIN]
Ah, zavallı dertli tazecik. Evvelâ, Damat Bey'e varamadım diye kahrından pek çok ağlamış; işte o boş yere döktüğü gözyaşlarına acıyıp da şimdi ona ağlıyormuş.
[EBU'L LÂKLÂKA]
(Kumru Hanım'a yavaşça) Ağladığını gördükçe öyle yüreğim kalkıyor ki merhametimden, yengeliğini kendim edeceğim geliyor. (Kumru Hanım'ı Müştak Bey'le el ele vererek), Alınız efendim, artık yüzünüzü güldürmenin çaresine bakınız. Hemen hoş hâl ile geçinmenizi cân ü gönülden dua ederim. (Hikmet Efendi'ye) Bunca daha bir işiniz kaldı mı?
[HİKMET EFENDİ]
Hayır, fakat güveyi ile gelinden başka evde bulunanların cümlesini beraber götürmenizi rica ederiz.
[EBU'L LÂKLÂKA]
Rica ne imiş, emrediniz efendim. (Mahalleliye) Haydi, mahalleli. (Ziba Dudu'ya) Haydi kılavuz kadın... (Habbe Kadın'a) Haydi, yenge kadın...