891 by Type Wheel Lyrics
[Verse 1]
Sekiz, dokuz ve bir
Karardı kadrajın donuk metrajlı menzili
Ve mum, soğuk ve his
Paslı süngülerden miras kalır tuhaf derim
Yakışmayan toprağın bağrına
Yine de kamuflajımdan sarkan aidiyet kolyesi
Bu tılsımın utancı yerine ölümü giyindirir ve kaybolur
Artık gölgesizdir gölgesi
Sebepsiz ve nedensiz
Bu teslimiyet kanımı donduran soluk resim
Sahaflarında hatıraların
Ta ki boynumdan aşağı sarkan ejderha ölene dek
Yoksa zayiatsın yahut kahraman
Nasılsa pek önemi yok silik isimlerin
Nasılsa çürüksün veyahut martaval
Civarlarında kararmış karargahların
Tahammül etmek ne mümkün ne mümkün değil
Bir fırsat zuhur bulsa dahi kurtuluş ihtimal derim
Ölmek zor, fakat yaşamak hiç kolay değil tuzaklarında insan etini bekleyen sırtlanların
Biraz daha kan verin
Bilmem kaçıncı memleketin başkanları
Biraz daha kan verin ki şansa kalmasın işi içinde boğulanların
[Nakarat]
Düşsem de yerde kalksam da yerde
Ölsem de düşer kovan dönsem de
Muhakkak bulunacak kayıp kentim
Kuşkularla eriyecektir nöronlarım gülsem de
[Verse 2]
Tahminen kaybedildi taarruzum
Tutuklu mevziler, ucube siren sesine mukabil
Yitirdim son umudu dönen çarkın kisvesinde
Bunca rezilliği tek kalemde unutanların
Farkındayım, şecaat arz edemem
Bu kadar saçmalığın içinde sanırım bir tek ben ayaktayım
Ölüm kuyruğunda cüzzamlı cümleler kur
Bir yerde kangrenle yoğrulur soğuk kokum
Makineler, en aciz korkunun yan etkisi
Tek tutam cesaretle kork yıkılır tüm dehlizin
Başını kaldırmadan düşer sancağın
Olsun demek kalır
Olsun nasılsa çoksun
Dokuz ve beş kombinasyonuyla mumyalar sokakta
Islık çalar duymayan adamlar
O kadar da değil, bu kadar tevafukla
Ancak aptallar yaşar tutmuyor yalanlar
[Nakarat]
Sekiz, dokuz ve bir
Karardı kadrajın donuk metrajlı menzili
Ve mum, soğuk ve his
Paslı süngülerden miras kalır tuhaf derim
Yakışmayan toprağın bağrına
Yine de kamuflajımdan sarkan aidiyet kolyesi
Bu tılsımın utancı yerine ölümü giyindirir ve kaybolur
Artık gölgesizdir gölgesi
Sebepsiz ve nedensiz
Bu teslimiyet kanımı donduran soluk resim
Sahaflarında hatıraların
Ta ki boynumdan aşağı sarkan ejderha ölene dek
Yoksa zayiatsın yahut kahraman
Nasılsa pek önemi yok silik isimlerin
Nasılsa çürüksün veyahut martaval
Civarlarında kararmış karargahların
Tahammül etmek ne mümkün ne mümkün değil
Bir fırsat zuhur bulsa dahi kurtuluş ihtimal derim
Ölmek zor, fakat yaşamak hiç kolay değil tuzaklarında insan etini bekleyen sırtlanların
Biraz daha kan verin
Bilmem kaçıncı memleketin başkanları
Biraz daha kan verin ki şansa kalmasın işi içinde boğulanların
[Nakarat]
Düşsem de yerde kalksam da yerde
Ölsem de düşer kovan dönsem de
Muhakkak bulunacak kayıp kentim
Kuşkularla eriyecektir nöronlarım gülsem de
[Verse 2]
Tahminen kaybedildi taarruzum
Tutuklu mevziler, ucube siren sesine mukabil
Yitirdim son umudu dönen çarkın kisvesinde
Bunca rezilliği tek kalemde unutanların
Farkındayım, şecaat arz edemem
Bu kadar saçmalığın içinde sanırım bir tek ben ayaktayım
Ölüm kuyruğunda cüzzamlı cümleler kur
Bir yerde kangrenle yoğrulur soğuk kokum
Makineler, en aciz korkunun yan etkisi
Tek tutam cesaretle kork yıkılır tüm dehlizin
Başını kaldırmadan düşer sancağın
Olsun demek kalır
Olsun nasılsa çoksun
Dokuz ve beş kombinasyonuyla mumyalar sokakta
Islık çalar duymayan adamlar
O kadar da değil, bu kadar tevafukla
Ancak aptallar yaşar tutmuyor yalanlar
[Nakarat]