Boyun Ağacı by Tesir Lyrics

Atlaya atlaya gelmişti buralara
Buradan sonrası tümsekti
Oradan düşen yalın ayaktı
Ne varsa
Boynumdan aşağıya
Boynumdan aşağısı
Çukurdu
Dibinde bodur
Bodur bir gülümseme
Tekrar dağa baktı
Dudağına kaçtı
Kaş dağı
Kaç payı
Kaşağı
Yaşından büyük duruyordu
Durmak için çok mu yaşlıydı
Durmak için yarıştaydı
Çukura döndü biraz
Soluklanmadı
Adı soluksuzdu
Gözü doyumsuz
Gözü doğumsuz
Ya da susma
Kelimeler cevap mı?
Gerçekte cevaplar var mı?
Yok, yok, yok, yok, yok, yok
Kaç kere yok
Kaç kere dedim sana?
Kaç defa? yok
Yok bu defa son
Yok bu defa görmüyor
Yok bu defa boyna
Bu defa boynum
Boynu yok olmuştu
Buzdan heykelden dağı kurmuştu
Kocaman bir buz parçası
Kocaman yapboz tanrıçası
Yapmış tacı, dikenlerle katlamış koymuş sırtına erimesine alışmış
Eridikçe küçülecek, yaklaşıp çözülecek, ulaşacak ve görülecekti
Kendiliğinden ya da ben dilinden
Uzaklıkları
Tanılsızlığı
Yarınsızlığı
Kararsızlığı
Çat pat karamsarlığı
Peki ya sorumsuzluğu?
Bu başka bir çocuğun konusu
Konular bütün
Maalesef değil, kördüğüm

Tacı kırık
Acısı batık
Eritmeye çalışıyor terleyip ısınıp
(bu kelime de başka bir dünyaya ait olmalı)

Bastırsak duyguları
Karartsak martıları
Çalsak sırları
Denizleri, koyları
Yolları, sonları
Kuşları
Kuşlar olmasın

Onlar başka bir yolun kancası
Uçarayak gider kurnazı
Getir hemen kunduzu
Işte tam olarak bu da
Başka bir yarımın cümlesi

Ne kelimesi
Ne sancısız
Yeni nesil cambazı
Benim esin kaynağı
Böyle gitmesin
Böyle kaymayın
Öğle kaymağım
Akşam altınım, gözü orada kalmış
Boynu sarmışım
Boynum altınım
Boyna altın
Kalkmayın
Kalkınca vurmayın
Vurana düşen kaldırım
Burada sümer bayrağı
Bunun nereden geldiğini sormayın
Sorsanız aklayın - aklayın çok hastayım
Anlamayın
Bana bir peçete verin - sunmayın
Bana bir sel gerek - paklayın
Bu da böyle kaypağım
Ben de böyle dağlarım

Bende kaymış dağların
Bende kalmış durağın
Askısından atlarız
Olmadı çeker, sularız
Demir parçası, emir kurnazı
Kendisinden önce kendisinden olmasın
Önceden
Görmesem buradayız
Görmeden inansam
Görmeden inanmam
Yormayın
Inandım
Çok alışmış yurda dolmayım
Acıtmayın
Kaş başlık parası boyna saymışım

BUĞULU PUSULASIZ
Demiş yakmış haritayı
Siz haritayı
Biz haytayız
Neydi o?
Ne neydi o?
Siz haritayı
Biz riski alalım
Rutin ev hayatı
Sik kol el sıkıştı
Kaldı kalitesi
Attı kalbi
Tek garantisi
Tek güvencesi
Tek sürünmesi
Bu olmasın. sualsiz noktası dut ağacı

Dakikasında yaprakları
Didaktik köprüleri
Yakmış ayları
Yansın ablası
Didikti çorbası

Bir ilkti sofrası
Bir öndü sorması
Bir aybı sormamış
Bir anda toynağı

Ama anlamazken almayı
An'la armut olmayı
Anla kunduz olmayı - bizden olmayı

Bizden oynağı
Sizden olmayı
Kim ister kisten ormanı?

Biz tam ortayı yakarız
Al haritanı
Al paranı
Al durağı
Al ''kuranı''
Hatta okuma tırnağı
Tırnak içinde olmayı
Tufan içimde, bayrağı
Buhran elinde dalgayı
Dalgalan- yankılan
Dalgalan- yankı mı?
Dalgalar bahtı mı?
Dağdalar şansı mı?
Boynu dar, koynu mu?
Koyna geçir, boynu geçir
Dağdan at, marmelat
Orada var bir kar beyaz
Kar siyah, kâh diyez
Belki bir işe yarar

Biri düşer
Tutar ona
Biri düşen
Diri yola

Hiç düşer midir boya?
Suratı asık, makyajsa
Safsata

Kaçtı konular
Dargın'a

Bak altına
Yok orada

Yok burada
Ne nerede sanıyorsun?
Ne burada?
Çok sıkıldım - at dişimi
Kes biçimi
Keş - ke
Tek keş o da ke
Olsa da yesek keşkül
Hiç yemedim şamda kayısı
Bundan iyidir yeme de yanında

Sen ölsen üzülmem
Intihar etsen düşünürüm
Benim yüzümdense gurur duyarım
Bu annem
Bu babam
Bu da kardeşim
Bu dağ kardeşim
Bu yağ beldesi
Bu yan serkeşi
Şu bar kermesin
Uyan- terk kesil

Kesin - kesin - kesin - kesim
Çok uzaklardan bilmesi
Kuru-laklardan kırması
Dün uyaklardan ikameti
Bu ayaklardan ihaneti
Aldı , gördü - sordu - bildi - yardı - maldı
Yarımdan olmak için
Çok us - aldı

Yüzün altı
Orada altın
Gurur aldı
Takdir teşekkür ve duyum aldı

Karınca kral mıydın?
Kararından caymasaydın
Kapınca diyar mıydın?
Çalınca duyar mıydın?
Hiç sanmıyorum
Sanınca cevaplar da bulundu
Kanımca bilindik bir durumdu
Cevaplar gerçekte yoktu
Bu böyle olmaz
Kelimeler yavaşlayıp gözünsün altına
Kelimeler yavaşlamalı
Gözünü haşlamalı
Göz yağı
Bir beyazı yumurta
Bir akında kornası
Piknik alanı
Çay kornayı
Bak kurd ayı

Bunları sen bilirsin
Onlar alışmış
Beyaz kalem
Siyah kağıda
Kiraz bahçen
Ki az halta
Bi haz almaz
Açık olmaz
Açık oldum
Kaçık olmam
Bilen kaçık olmam
Bilir deli olsam
Birim yalan olsam
Ikileyemeyebiliyor

Nerede kalmıştık boynum
Dağsız benim boynum
Karsız tahminen havası
Gururlu bir ölüm ister babası
Gururlu ölsem ya da ölse çabası
Peki ya sonrası?
Peki ya sonrası neydi? diyor karınca
Kaçmış komedyası
Kaşmış prangası
E be haksız algısı
E be yalnız ablası
Alnı çürümüş, yok atlası
Doğurmasın

Hiç yemedim
Şamda kayısı
Bundan iyidir yeme de yanında

Sen ölsen üzülmem
Intihar etsen düşünürüm
Benim yüzümdense gurur duyarım
Bu annem
Bu babam
Bu da kardeşim
Bu dağ kardeşim
Bu yağ beldesi
Bu yan serkeşi
Şu bar kermesin
Uyan- terk kesil

Kurtayından dolunayı kızmış kurdeleye
Sur mayından dulun ağı
Görümce bardağı
Tekerlek atlası
Bas batak bağra basması
Saçma ve de ayak izi
Duyuyorum
Görsen gördüklerimi
Bir körsen kendini
Benim ağlarım geniş ve çapaklı
Gibisi yok, vadesi bu geçen perdesiz ayların

Yazarım yazarım da
Nerden buldum bu kaygısız kaydı
Aynasız kaldım
Terbiye spazmı
Peki ya sonrası
Peki ya öncesi neydi karınca
Bu iki dağın arasında boyun tekrar batarken
Kalkın üstümden diyor kaldırım
Karıncayı bağlayın gözünden
Karara

Söz