Felaketimi Beklerken by Kayra Lyrics
[Verse 1: Kayra]
Bu can pazarı boş bir filika
Kapkara kapkara gece daha
Söve saya kıra döke bata çıka yürü
Bilinmesin omzunun yükü
Kan ve ter beynimdeki alevler
İçinde sesler beni delik deşik eder
Sarılıp yürüdüm içimdeki ağaçlara
Beklerim felaketi sabahtan akşama
Marş bul felakete marş bul
Utanıp sıkılıp karanlıkta koşadur
Güneşten toprağa bütün ölü atlara
İçimde kurtlanan vahşetin çağrısına
Tıkadım kulağımı duymadım onları
Gündüzün kabusları vicdan azapları
Karınca yuvaları bütün ölü kuşları
Beklerim felaketi düşünerek bunları
[Nakarat]
Bana bomboş bir seferin son günü gibi gelen hayat
Sana ne der anlat
Kapkara gece bitmez gibi ama
Söker elbet elbet şafak
[Verse 2: Karaçalı]
Sen yalandın
Sırtında deve gezdiren bir yılandın
Virandın. plansız, bir anlık
Geceler geçince inandım
Seneler bitince ziyandı
İzansız
Sırça ilahtın
Diyemem sevince gül artık
Silemem sesini sil artık
Çirkin yüzüm ay ağarttı
Adın duvara yazılmıştır
Yedi bin yatak bozdum, habis
Elbet saçım kazınmıştır
Kalkıp erken kente acıdan kervanlarla döndüm
Senden bana ne kaldıysa çay dibine çöktü
Duyduğum ki sabah öğürtüsü bu
Beyaz ve dinç gömleğimin
Linç edilmiş tanrılar var
Pinç ederler böbreğimi
Sis ve duman verdi ödünç
Ettim birebir çöl yemini
Sonuç: ‘on üç aylı yılımın elli günüdür’ ölmeyeli
Koysan da cebine silah tek yolundur gurbet
Sesini soysan da inan usul gelir musibet
Eşyalar ki sonsuz eşyalarda var bi' gıybet
Dedikodum yayılsın masadaki lambalara
Ben sükut ettim fakat
[Nakarat]
Bana bomboş bir seferin son günü gibi gelen hayat
Sana ne der anlat
Kapkara gece bitmez gibi ama
Söker elbet elbet şafak
Bu can pazarı boş bir filika
Kapkara kapkara gece daha
Söve saya kıra döke bata çıka yürü
Bilinmesin omzunun yükü
Kan ve ter beynimdeki alevler
İçinde sesler beni delik deşik eder
Sarılıp yürüdüm içimdeki ağaçlara
Beklerim felaketi sabahtan akşama
Marş bul felakete marş bul
Utanıp sıkılıp karanlıkta koşadur
Güneşten toprağa bütün ölü atlara
İçimde kurtlanan vahşetin çağrısına
Tıkadım kulağımı duymadım onları
Gündüzün kabusları vicdan azapları
Karınca yuvaları bütün ölü kuşları
Beklerim felaketi düşünerek bunları
[Nakarat]
Bana bomboş bir seferin son günü gibi gelen hayat
Sana ne der anlat
Kapkara gece bitmez gibi ama
Söker elbet elbet şafak
[Verse 2: Karaçalı]
Sen yalandın
Sırtında deve gezdiren bir yılandın
Virandın. plansız, bir anlık
Geceler geçince inandım
Seneler bitince ziyandı
İzansız
Sırça ilahtın
Diyemem sevince gül artık
Silemem sesini sil artık
Çirkin yüzüm ay ağarttı
Adın duvara yazılmıştır
Yedi bin yatak bozdum, habis
Elbet saçım kazınmıştır
Kalkıp erken kente acıdan kervanlarla döndüm
Senden bana ne kaldıysa çay dibine çöktü
Duyduğum ki sabah öğürtüsü bu
Beyaz ve dinç gömleğimin
Linç edilmiş tanrılar var
Pinç ederler böbreğimi
Sis ve duman verdi ödünç
Ettim birebir çöl yemini
Sonuç: ‘on üç aylı yılımın elli günüdür’ ölmeyeli
Koysan da cebine silah tek yolundur gurbet
Sesini soysan da inan usul gelir musibet
Eşyalar ki sonsuz eşyalarda var bi' gıybet
Dedikodum yayılsın masadaki lambalara
Ben sükut ettim fakat
[Nakarat]
Bana bomboş bir seferin son günü gibi gelen hayat
Sana ne der anlat
Kapkara gece bitmez gibi ama
Söker elbet elbet şafak